Olmazsa Olmaz Yağlı Güreş Terimleri

Yağlı Güreş Terimleri

Yağlı Güreş Terimleri

 

Ağa: Güreşlerin yapılabilmesi ve bu geleneklerin devam edebilmesi için hem maddi hem manevi destek olan kişidir.

Altın Kemer: Yağlı güreş müsabakalarında birinci olan pehlivanın kazandığı ödül.  

Arkaya Geçme: Rakibin arkasına geçerek müsabakayı kazanacak hamle fırsatı yaratma.

Askıya Alma: Künde yaparak rakibin elini ve ayağını yerden kesme, rakibi aşırma.

Aşırma: Rakibin pes etmemesi durumunda sırtının üstüne doğru onu yere atma.

Ayak Boy: Tozkoparan ile deste küçük boy arasında ki boydur. 17-18 yaş arası 80 kg’da ki pehlivanları kapsar.

Ayakçı: Güreşteyken ayakta daha çok oyun yapan pehlivan.

Bastırma: Rakibi alta almak veya alta düşürmek.

Baş: Karakucak güreşleri veya yağlı güreşlerde en büyük boy demektir.

Baş Altı: Karakucak güreşleri veya yağlı güreşlerde Baş’tan bir önce gelen boy demektir.

Başpehlivan: En yüksek dereceli olan Baş’a karşı güreşen ve onu yenen pehlivandır. Karakucak ve yağlı güreşlerde görülür.

Başpehlivanlık Kemeri: Kırkpınar’da başpehlivanlık unvanını alan kişiye takdim edilen kemerdir.

Bel Alıştırması: Bir talimdir. Beli kuvvetlendirmek için yapılır.

Belden Atma: Rakibin belini kavrayıp ayaklarını yerden keserek köprüye getirme ve aşırma hamlesidir.

Bezci: Kızgın güneş altında güreşçilerin terlemesi ile görme duyuları zayıflamaya başlar. Bu sırada rakibinin izniyle yardımlarına bezciler koşar ve gözleri bez yardımıyla silinir.

Biçme: Rakibi tırpan hamlesi ile devirmek demektir.

Bilek Çekme: Altta kalmış pehlivanın kılçık hamlesi yaparak üstteki pehlivanı yana atmasıdır. Bu hareket iki bilekten aynı anda tutularak yapılır.

Boy: Hem yağlı güreşler hem e Karakucak güreşlerinde güreşçilerin kategorisini belirten durumdur. Ağırlık, teknik, güç ve kilo boyun belirlenmesinde etkilidir.

Boyun Bağı: Ense kısmını bağlamaktır. Tek kol altından rakibin ensesini tutarak yapılır.

Boyunlama: Boyun kısmından geri yöne doğru çekmek demektir. Bu hamle için rakibin bir ayağı altta olmalıdır.

Büyük Orta: Başaltı ve orta boy arasında bulunan boy olarak tabir edilir.

Cazgır: Müsabakadan önce güreşçileri meydana çağırır ve takdim eder, duaları söyler, güreşin kurallarını hatırlatır ve kurallara uyulup uyulmadığını kontrol eder. Cazgır, Kırkpınar ve Karakucak Güreşlerinin olmazsa olmazıdır.

Cıvıtma: Hal ve hareketlerin güreş adabına uymaması, müsabakayı çirkinleştirmek.

Çalım: Pehlivanın büyüklük taslaması, gösteriş, görkem manaslarına gelir.

Çelme: Rakibin ayağının arkasına bir ayağı koyarak yapılan hamle.

Çevirme: Yüz üstü şekilde duran rakibi çeşitli oyun ve hamleler ile sırt üstü pozisyona getirme.

Çırpınma: Karşılama anında atağa geçme pozisyonu için haydalanmak ve elleri birbirine vurup sıçramak.

Çırpma: Altta kalan güreşçinin uyguladığı hamlelerden biridir. Rakibi iki kolla kavrar ve köprü kısmından dönerek yapılır.

Çift Kol Kapma: Rakibi sırtının üstüne atmanın bir yoludur. Pehlivan rakibini bileklerinden tutarak kalça üzerine alıp ayaklarını yerden keser ve dönüş yaparak haleyi tamamlar.

Çökertme: Rakibi diz ve elleri üzerine düşürme.

Çözme: Yapılan hamleden vazgeçme, rakibi oyun pozisyonundayken bırakma.

Dayama: Rakibin ense bölgesine el ile yapılacak olan destek.

Deste: Ayak boyu olarak bilinen boydan sonra gelir.

Dik Güreş: Bu güreşte gövde öne eğilmez.

Dirsek Kırm: Dirseği ters istikamette bükmek.

Dolu Dönme: Alk taraftaki pehlivanın sarma hamlesini çözmeden üst tarafa geçmesi.

Dolu Kalkma: Paça kısmından tutarak ayağa kalkma.

Düzenleme: Güreş müsabakalarının gerçekleşmesini sağlamak, organize etmek.

Düzenlemeci: Güreş müsabakalarını organize eden, tertipleyen kişi.

Düzenleme Kurulu: Güreş müsabakalarını organize eden, tertipleyen kurul.

Eğik Güreş: Öne eğilerek güreşmek demektir. Amaç rakibe oyun bırakmamaktır.

Ellek: Bir oyundan diğerine geçme durumu, atik ve çevik pehlivan demektir.

Ense Bağlama: Güreş öncesi iki pehlivanın enseleri tutup beklemeleri.

Er Meydanı: Güreş müsabaka alanı.

Ezilme: Güçlü rakip karşısında zor durumda kalıp güreşememe durumu.

Ezme: Rakibi güç durumda bırakarak bir daha güreşemez duruma getirme.

Fil Sofrası: Yüksek ağırlıklı güreşçiler için uyarlanan sınırsız beslenme programı.

Geleneksel Organizasyonlar: Bir bölgede 5 yıl ara vermeden uygulanan güreş organizasyonları.

Gerdanlama: Boyun kısmının altından gerdandan tutarak rakibi çekme pozisyonu.

Gıcırı Bükme: Güreşçilerin karşısındaki rakibe üstün gelmesi ve güçlü pazıları ile kendini kabul ettirdiği hareketlerin geneline verilen isim.

Gömlek: Kategori anlamına da gelen teknik, kuvvet ve kilo farkını ölçme anlamı.

Güç Katımı Yoklaması: Bir nevi doping denetlemesi.

Gülle Kaldırma: Bir çeşit halter çalışması. Boyun kısmındaki adaleleri kuvvetlendirmek için yapılır.

Güreş Bırakma: Rakip güreşçi için güreşten vazgeçme.

Güreş Tutmak: Pehlivanların müsabakaya başlaması.

Harmanlatma: Alttaki pehlivanın elleriyle adım atar gibi oyundan kaçması.

Haydalama: Atağa kalkacak pehlivanın rakibi uyarması, yüceltici ifadelerle bağırma durumu.

Hazne: Kispet olarak adlandırılan pehlivan kıyafetinin apış arası bölümü.

Hırpalama: Karşı pehlivanı oyunlarla yormak, onu zor durumda bırakmak.

Hızlı Güreş: Peş peşe oyunların olduğu bir tür güreş.

İtişme: Güreş süresini bitirmek için bir nevi oyalanma.

Kaçak Güreşme: Güçlü rakip karşısında düşülen durumdur, oyun yöneliminde bulunulmaz, çekingen bir hal sergilenir.

Kapaklanma: Yüz üstü şeklinde düşme durumudur. Ense çekilişinde gerçekleşir.

Karıştırmaca: Rakibi şaşırtarak belli belirsiz oyunlara girişme.

Kasnak: Pehlivan kıyafetinin bel hizasına gelen kısmı.

Kelepçe: Rakibi elinden ve ayaklarından kavrama pozisyonudur.

Kıran Kırana: Güreş turnuvaları devam ederken bir üst müsabakada galip gelenler arasında yapılan güreş.

Kırmızı Dipli Mum: Güreş organizasyonlarından önce ilgili yerlere gönderilen kırmızı mum temalı bir tür davetiye.

Kızışma: Güreş devam ederken ardışık oyun ve bir anda hızlanma.

Kıspet: Pehlivanların güreşte giydikleri belden baldıra kadar olan giysi.

Kol Çalma: Bir tür oyundur. Bu oyunda güreşçinin rakibinin arkasına geçerek avantaj saplamaya çalışır.

Kol Çekme: Rakip bileğinden tutarak çekme ve kendi kolunu rakip arkasında konumlandırarak avantaj sağlama.

Kol Kapma: Karşı pehlivanın gövdesinin alt kısmına sokularak onu aşırma. Rakibin koltuk altını tutularak bileği sıkıştırmaktır.

Köprü: Amaç kendi omzunu yere değdirmemektir. Ayaklar ve alın yere dayanacak şekilde uygulanır.

Köprüde Çalışma: Köprü durumuna gelerek gövde kısmını

Kuzu Sofrası: Pehlivanlar için bir tür besin ayarlaması. Ağırlığı gereğinden fazla olan pehlivanlar için yeniden uyarlanır.

Mahalli Organizasyonlar: Çeşitli kurum/kuruluşların yaptığı periyodik güreş organizasyonları.

Makaslama: Bu hamlede amaç rahibi kontrol altına almaktır. Bacaklar rakibin boynuna veya gövdesine dolanır.

Meydan: Güreş müsabakasının yapıldığı yer.

Müsabaka: Güreş maçı, güreş yarışı.

Nara: Atağa kalkan güreşçinin rakibi uyarması.

Orta: Deste ve başaltı boylarının ortası anlamına gelir. Yağlı güreş veya Karakucak güreşinde bu tabir kullanılır. Küçük ve büyük olmak üzere iki orta bulunur.

Oynama Belgesi: Bir çeşit izin sayılır. Pehlivanlar resmi müsabakalara katılabilmek için bu belgeyi alırlar.

Oynaşma: Hem yağlı güreş organizasyonları hem de Karakucak güreş organizasyonlarında gösteri amacıyla yapılan güreş.

Oyun: Karşı güreşçiyi yenmek için yapılan hamle. Güreş içerisindeki tüm oyunların kuralları net ve açıktır.

Oyun Almak: Rakibe karşı bir oyun eyleminde bulunmak.

Oyun Bağlama: Rakip üzerinde bir oyun eylemine geçerek bekleme.

Oyun Bıraktırım: Hakemin oyunu durdurması anlamına gelir. Sebebi güreşçilerin oyunu kusurlu şekilde uygulamasıdır.

Oyun Bozma: Oyuna maruz kalan güreşçinin bu zor durumdan kurtulması.

Paça: Güreşçilerin giydiği kıyafetin en alt kısmıdır.

Paça Bağı: Rakibe paçadan yakalanmamak için alınan bir tür önlem.

Paça Ucu: Paçanın en son bölümü.

Parsa: Güreşçilerin yağlı güreş müsabakalarında bağış amaçlı topladıkları paraya verilen isim.

Patı Çakma: Güreşte galip gelen pehlivanın müsabakadan sonra hakeme doğru dönerek elini önce dizine sonra başına götürmesi. Dizler havaya kalkacak şekilde yapılır.

Pazubent: Pehlivanların kollarına taktıkları bir nevi kuşak, kolçak.

Pehlivan: Ata sporumuz olan güreş ile ilgilenen sporcu.

Peşrev: Güreş müsabakasından önce yapılan ısınma etkinliği.

Pırpıt: Daha çok Karakucak güreşlerinde giyilen pehlivan kıyafetidir. Kispete benzemektedir.   

Sakıngan Güreş: Pehlivanın rakibine temkinli yaklaşarak yaptığı güreş.

Sallı Güreşçi: Büyük gövdeli güreşçi anlamına gelir.

Sayı Toplama: Farklı türden oyunlarla sayı artırma, sayı toplamak.

Sınama: Kuvvet ve oyun noktasında pehlivanların birbirini denemesi, yoklaması.

Sıvazlama: Mağlup olan güreşçinin rakibini belinden tutarak kaldırması. Bir tür tebrik anlamına gelir.

Sıyrılma: Güreşçinin, kendisine karşı hamle oyunundan çıkması, kurtulması.

Silkme: Altta kalan pehlivanın oyunu bozarak üstteki rakibini sırtından atmasına denir.

Soluk Açma: Müsabaka öncesinde yapılan bir tür egzersizdir, solunumu güçlendirir.

Sürme: Güreşçiyi düşürmek amacıyla yapılır. Rakip çapraza alınır, çelme takılacak pozisyona getirilir ve geri götürülür.

Şak: Kasnakta göbeğin alt kısmına gelen kısım.

Şalapur Bezi: Bir nevi temizleme bezidir. Hakemlere bulunur ve pehlivanların gözüne yağ kaçarsa kullanılır.

Şiraze: Kispet paçasıdır.

Taban Basma: Rakibi çapraz ile sürer durumdayken ayak tabanını onun ayağına basma hareketidir.

Taşlama: Rakip, beli kontrol altına alınmış şekilde sağ topuktan yana taraf çekilir.

Tek Payanda: Tek elle yerden destek almak, yere dayanmak. Genellikle zor durumdaki güreşçiler uygular.

Tek Koldan Atma: Rakibin ayakları yerden kesilir ve köprü durumuna gelinerek atılır.

Ter Atma: Pehlivanların uyguladığı bir yöntemdir, amaç fazla ağırlığı atmaktır.

Ters Kalça Vurma: Omuzdan atma.

Tırnak Yoklaması: Müsabaka öncesi yapılan bir tür denetim. Tırnakların kısa kesilmiş olması amaçlanır.

Tokuşma:  Güreşçilerin kafalarını birbirine dayayarak dikkatlice birbirlerini izlemesi, yoklaması.

Topuk Elleme: Rakibin topuğunu yakaladıktan sonra onu çekme girişimidir.

Topuk Kesme: Künde aşırılır durumdayken rakibi topuk kısmından yakalamak ve yere düşürmek

Tutuşma: Güreşin başlaması demektir.

Uçak Oyunu: Rakibin koltuk altından başlanarak bacak arasından geçen el ile bileğini yakalamak ve omuz üzerinde yükseltmek.

Uçkur: Kispetin belden bağlanmasına yarayan ip.

Ünleme: Pehlivanlar için yapılan çağrıdır. Pehlivanlar müsabakaya çağırılır.

Üste Çıkma: Güreşçinin karşı hamle yaparak alttan üste geçmesi. Rakibin oyununu bozması.

Üsteleme: Yapılan oyunu tekrarlama.

Üstten Budama: Bir tür rakibi yana savurma hamlesi.

Yağlanma: Müsabaka öncesi pehlivanların vücutlarını yağlaması.

Yağlı Güreş: Gelenek haline gelmiş bir tür Türk güreşi. Gövdenin yağlanarak yapıldığı güreştir.

Yaralanmada Durdurma: Müsabaka veya oyun devam ederken yaralanma esnasında alınan bir karardır. 5 dakika kadar müsabakaya ara verilir.

Yarım Takla: Köprüye gelen pehlivanın bu durumdan kurtulmasıdır.

Yasıltma: Alt tarafta kalan rakip güreşçinin kalça kısmından çevrilmesi hareketidir. Sarma ya da ters sarma yaparak uygulanır.

Yengi: Galibiyet veya yenmek.

Yüklenme: Oyundayken rakibin üstüne doğru kararlılıkla gitmek.

Zembil: Kispet torbası.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir